Bu blogda ara

14 Temmuz 2016 Perşembe

Geçmişte, şimdi veya gelecekte bir olaya şahit olabilseydim bu ne olurdu?


Yeryüzündeki ilkin organik moleküllerden yaşamın nasıl ortaya çıktığını (veya belki de uzaydan nasıl geldiğini?) ya da Homo sapiensin ilk popülasyonlarının yaşantısını, iletişimlerini ve davranışlarını gözlemlemek isterdim. İnsan ve yaşam bilimlerinin temel problemlerinin çözümleri buralarda saklı. Elbette bunlar öyle bir anlık, günlük, yıllık meseleler değil; bir ömür yetmez. Gelgelelim bu da soru işte.

Gelecekte de -varsa ki bence kuvvetle muhtemel- dünya dışı yaşam formlarıyla tanışma, onları gözlemleme durumu söz konusu olursa bunu çok isterdim. Bu mikron boyutlarında formlar bile olsa heyecan verici olurdu. Fakat bunun C temelli bir yaşam olabilmesinden kuşku duyuyorum. Bir de insan neslinin Dünya dışında bir gezegende, günümüzden çok daha iyi şartlarda devam ediyor oluşu bana gurur ve mutluluk verirdi. Gezegenlerarası seyahat, kalıcı yerleşim vs. bence ütopik değil. Ama bizim yakın nesillerimizin göremeyecek olması kesin diye düşünüyorum.

Şimdi düşününce, insan tek başına fizikî olarak neredeyse bir hiç olduğunun farkına varıyor. Milyarlarca yıllık bir geçmişin önünde ve muhtemelen yine böyle sayılarla ifade edilebilir bir geleceğin peşinde, birkaç on yıl yaşıyoruz. Bunun da önemli bir kısmı uykuda, hiç de hoşlanmadığım bir bilinç seviyesinde geçiyor. Çevremize, yaşama ve nihayetinde tüm varlığa dair yüksek bir farkındalığa, kavrayışa sahip olduğumuz anlar çok sınırlı değil mi? Böyle bir farkındalığa ve kavrayışa ulaşmak kolay olmasa gerek. Ben de hep "şu an",  varlığın, yaşamın ve çevremizin işleyişi hakkında karşımıza çıkan sorunlara, mantık doğruları üzerine inşa edilen, rasyonel, anlaşılabilir ve kolay yorumlanabilir çözümlere şahit olmayı, onları aramayı keyifli ve şaşırtıcı buldum.


Sözgelimi bir yaşam bilimleri kitabını okurken, çoktandır üzerine düşündüğünüz bir olgunun orijininde yatan bir ya da birkaç basit doğru ile karşılaştığınızda anında bir şimşek çakması hissi duyuyor, kendinizi garip garip sırıtırken buluyorsanız, ne demek istediğimi kolaylıkla anlıyor olmanız olasıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder